28 Haziran 2014 Cumartesi

Yanık Ömer

Yanık Ömer, her savaştan bir yara taşıyor. 
Yanık Ömer, yiğit Ömer övünmeden yaşıyor. 
Kurtuluş savaşında yirmi sekiz yaşında, 
Mangasının başında, taşıyor. 
Yanık Ömer, yiğit Ömer siperleri aşıyor. 

Savaş biter, Yanık Ömer köye döner; 
Köylü bütün bayram eder.
Yanık Ömer kutlanır, 
Nişanlısı mutlulanır. 

Hey, Yanık Ömer attan iner, 
Pembegül'e bağlar kemer, 
Köylülere gider haber; 
Düğüne, düğüne... 

Eline kına yakar, başına teller takar, 
Belinde altın kemer, öyle alana çıkar. 
Pembegül allanır, pullanır. 
Yanık ömer'in köyüne düğün alayı yollanır.

Tel Tel Taradım Zülfünü

Tel tel taradım zülfünü
Tellerine gül bağladım
Göğsündeki gonca gülün
Yaprağına tül bağladım

Teneni teneni
Teneni teneni
Ten nen nen nen ni yâr
Yaprağına tül bağladım

Gül fidanı gibi kendi
Yoktur cihânda menendi
Ben değil âlem beğendi
Endâmına bel bağladım

Teneni teneni
Teneni teneni
Ten nen nen nen ni yâr
Endâmına bel bağladım

İndim yârin bahçesine
Gül topladım çevresine
Aşık oldum lehçesine
Divan durup el bağladım

Teneni teneni
Teneni teneni
Ten nen nen nen ni yâr
Divan durup el bağladım

Ayağında Kundura

Ayağında kundura
Yar gelir dura dura
Genç ömrümü çürüttüm
Göğsüme vura vura

Ölürem ben ölürem
Nere gitsen gelirem
Ben bir yetim çocuğam
Arar seni buluram vay

Çıktım kerpiç duvara
El ettim eski yara
Eski yar şöyle dursun
Can kurban yeni yara

Ölürem ben ölürem
Nere gitsen gelirem
Ben bir yetim çocuğam
Arar seni buluram vay

Şimdi Uzaklardasın

Şimdi uzaklardasın, gönül hicrânla doldu
Hiç ayrılamam derken, kavuşmak hayâl oldu
Sevda bahçelerinin çiçekleri hep soldu
Hiç ayrılamam derken, kavuşmak hayâl oldu

Kalbimdeki Deniz

Eğer öksüz kalırsa bu ölümüne sevda 
Sussun rüzgar, solsun güneş 
Bitsin bu rüya. 
Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa 
Aşktan söz etmeyi bırak dalgalara 
Bir çivit mavisi renkle yazılsın 
Senden hikayemiz bu kara sevda

Aramıza çizildi bu mavi duvar 
Bakıp bakıp sevdalı kıyılar ağlar 
Dünya bölündü ortasında ikimiz 
Sevdamı saklıyor kalbimdeki deniz 

Eğer bu sevdaya sahip çıkmıyorsa dünya 
Sussun rüzgar, solsun güneş 
Bitsin bu rüya. 
Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa 
Aşktan söz etmeyi bırak dalgalara 
Bir çivit mavisi renkle yazılsın 
Senden hikayemiz bu kara sevda

26 Haziran 2014 Perşembe

Cana Rakibi Handan Edersin

Cânâ rakibi handân edersin 
Ben bî nevâyı giryan edersin 
Bigânelerle ünsiyet etme 
Bana cihânı zindân edersin 

Bir Bahar Akşamı

Bir bahar akşamı rastladım size
Bir bahar akşamı rastladım size
Sevinçli bir telaş içindeydiniz derinden bakınca
gözlerinize
Neden başınızı öne eğdiniz neden başınızı öne eğdiniz

İçimde uyanan eski bir arzu
İçimde uyanan eski bir arzu
Dedi ki yıllardır aradığın bu şimdi soluyorum büküp boynumu
Daha önceleri neredeydiniz daha önceleri neredeydiniz

25 Haziran 2014 Çarşamba

Bir Yangının Külünü

Gönül penceresinden
Ansızın bakıp geçtin
Bir yangının külünü
Yeniden yakıp geçtin

Madem ki son şarkının
Kırık bir güftesiydim
Niçin yarım bıraktın
Neden bırakıp gittin

Bir yangının külünü
Yeniden yakıp geçtin

Ne çok sevmiştim seni
Ne çok hatırlar mısın
Aşiyan yollarından
Seslensem duyar mısın

Hala beni düşünür
Ve hala anar mısın

Bir bahar seli gibi
Yolumdan akıp geçtin
Bir yangının külünü
Yeniden yakıp geçtin

24 Haziran 2014 Salı

Uyan Ey Gözlerim

uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan 
azrail'in kasti canadır inan 
uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan 

seherde uyanırlar cümle kuşlar 
dilli dillerince tespihe baslar 
tevhit eyler dağlar taslar ağaçlar 
uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan 

semavatin kapularin acarlar 
müminlere rahmet suyun saçarlar 
seherde kalkana hülle biçerler
uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan 

bu dünya fanidir sakin aldanma 
mağrur olup taç-u tahta dayanma 
yedi iklim benim deye güvenme 
uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan 

benim, murat kulun, sucumu affet 
sucum bagislayub günahım ref'et 
resul'un sancağı dibinde hasret 
uyan ey gözlerim gafletten uyan 
uyan uykusu çok gözlerim uyan

Ayşen - Orhan Gencebay

İklimler çileme çare bulmuyor 
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen! 
Sakiler derdime derman olmuyor 
Şarkılar yaramı sarmıyor Ayşen! 

İlkbahar yaz derken, hazanım soldu 
Murada ermeden miadim doldu 
Kalp gözüm ellere bakarkör oldu 
Senden başkasını görmüyor Ayşen! 

Hasretin tüketti bütün varımı 
Seraba döndürdü, hülyalarımı 
Ne kadar süslesen rüyalarımı 
Sabahlar hayıra yormuyor Ayşen! 

Ağlarsan matemin yağar geceme 
Gülersen mehtabın doğar geceme 
Lale devri geldi gönül bahçeme 
Senden gayri çiçek girmiyor Ayşen! 

Kapattın gönlümün sevinç yönünü
Ümidim görmüyor sensiz önünü 
Takvimler bilmiyor dönüş gününü 
Saatler vuslatı vurmuyor Ayşen! 

Feleğe isyanım arttı git gide 
Gençliğim su gibi aktı gittide 
Ömrümü ellere sebil ettide 
Bana bir damlanı vermiyor Ayşen! 

Ardından çilemem çağlamam diye 
Yas tutup karalar bağlamam diye 
Kaç kez and içtiler ağlamam diye 
Gözlerim sözünde durmuyor Ayşen! 

Ey alev yanaklım, volkan dudaklım 
Ne bir yalanım var, ne gizlim saklım 
Herşeye erdi de, zavallı aklım 
Seni unutmaya ermiyor Ayşen! 

Dostlarım namıma Ferhat dese de 
Ruhum aşk elinden imdat dese de 
Kör şeytan resmini yırt at dese de 
Ellerim bir türlu varmıyor Ayşen!

22 Haziran 2014 Pazar

Yangın Olur Biz Yangına Gideriz

Yangın olur biz yangına gideriz
Düz ovada keklik gibi sekeriz
Yokuşlarda şahin gibi uçarız

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var
Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var

Beyoğlu'ndan kalktık sandık selamet
Galata'ya vardık koptu kıyamet
Hurşit Reis sandık sana emanet

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var
Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var

Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil

Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil

Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil

Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil

Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime
Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil

Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil

Çöpçüler - Erkin Koray

Aşktan yana şansım yok
Ağlıyorum derdim çok
Aşkımı kaybetmişim
Sordum sordum bulan yok

Dün gece çok aradım
Aradım bulamadım
Kör olası çöpçüler
Aşkımı süpürmüşler

Sokaklarda ne ararsın
Beni kimden sorarsın
Ben düştüm aşk ateşine
Sende düşme yanarsın

21 Haziran 2014 Cumartesi

Dertliyim Ruhuma Hicrânımı Sardım Da Yine

Dertliyim ruhuma hicranımı sardım da yine
İnlerim, şimdi uzaklarda solan gün gibiyim
Gecenin rengini kattım içimin matemine
Sönen ümit ile günden güne ölgün gibiyim

Bahtımın yıldızı sanmıştım seni
Sensiz karanlıktır her günüm leyla
Her günüm leyla, her günüm leyla
Ayrılık, ayrılık, ayrılık
Mecnuna döndürdü beni
Dertliyim, dertliyim yürekten
Üzgünüm leyla, üzgünüm leyla,
Üzgünüm leyla, ah, ah, leyla

Sevda yaman bir çile, çekenler düşer dile
Ayrılık ölüm gibi, giden gelmiyor leyla
Gülüm, yaprağım soldu, gönlüme hazan doldu
Bir ömür harap oldu, onu bilmiyor leyla

Yürü Dilber Yürü Ömrümün Varı

Yürü Dilber Yürü Ömrümün Varı
Eridi Kalmadı Dağların Karı (Vay Vay)
Günde On Beş Kere Gördüğüm Yari
Aylar Yıllar Geçti De Göremez Oldum (Vay Vay)

Asmalarda Üzüm
Yosmalarda Gözüm
Biraz Daha Büyürsem
Çapkınlıkta Gözüm

Yürü Dilber Yürü Saçın Sürünsün
Aç Beyaz Gerdanın Sinen Görünsün (Vay Vay)
Evvel Benim İdin Şimdi Kiminsin
Şimdi Uzaklardan Bakan Ben Oldum (Vay Vay)

20 Haziran 2014 Cuma

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar

Telgrafın Tellerine Kuşlarmı Konar 
Herkes Sevdiğine Böylemi Yanar 

Gel Yanıma Yanıma Da Yanı Yanı Başıma 
Şu Gençlikte Neler Geldi Garip Başıma 

Telgrafın Tellerini Arşınlamalı 
Yar Üstüne Yar Seveni Kurşunlamalı 

Gel Yanıma Yanıma Da Yanı Yanı Başıma 
Şu Gençlikte Neler Geldi Garip Başıma 

Telgrafın Direkleri Semaya Bakar 
Senin O Ahu Bakışın Çok Canlar Yakar 

Gel Yanıma Yanıma Da Yanı Yanı Başıma 
Şu Gençlikte Neler Geldi Garip Başıma

Üsküdar'a Gider İken

Üsküdar’a Gider İken Aldı Da Bir Yağmur,
Kâtibimin Setresi Uzun Eteği Çamur.
Kâtip Uykudan Uyanmış Gözleri Mahmur.

Kâtip Benim Ben Kâtibin El Ne Karışır,
Kâtibime Kolalı Da Gömlek Ne Güzel Yaraşır.

Üsküdar’a Gider İken Bir Mendil Buldum,
Mendilimin İçine De Lokum Doldurdum.
Kâtibimi Arar İken Yanımda Buldum.

Kâtip Benim Ben Kâtibin El Ne Karışır,
Kâtibime Kolalı Da Gömlek Ne Güzel Yaraşır. 

Erkilet Güzeli Bağlar Bozuyor

Erkilet Güzeli Bağlar Bozuyor
Kirpikleri Kalem Olmuş Yazıyor

Tek Tek Basaraktan 
Bade Süzerekten
İnci Dizerekten 
Gel Canım Gel Aman

Cevizin Yaprağı Dal Arasında
Severler Güzeli Bağ Arasında

Tek Tek Basaraktan 
Bade Süzerekten
İnci Dizerekten 
Gel Canım Gel Aman

Erkilet Güneydir Gölge Basma Mı
Benim Sevdiceğim Senden Yosma Mı

Tek Tek Basaraktan 
Bade Süzerekten
İnci Dizerekten 
Gel Canım Gel Aman 

19 Haziran 2014 Perşembe

Ahmet Kaya - Karanlıkta

Akşam olur karanlıklar çökende
Devriyeler adım adım gezende

Kar kaplamış solmuş güller görende
Sarılıp dallarını öpesim gelir

Sanki gökten kar yerine kan yağıyor
Kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor

Yaşlı gözleriyle bana bakıyor
Akan göz yaşını içesim gelir

İşte böyle karanlıklar içinde
Devriyeler adım adım gezende

Yar uykuda ben yine penceremde
Doğacak güneşi göresim gelir

Ağasar'ın Balını (Oy Asiye Asiye)

Ağasarın Balını (Da) 
Gel Salını Salını
Adam Cebinde Daşır (Da) 
Senin Gibi Gelini
Oğol Nazim'im Oğol

 Oy Asiye Asiye
 Tütün Goydum Kesiye
 Anan Seni Verecek De
 Bir Bağ Pirasiya
 (Bir Evlek Pirasiya)
 Oğol Nazim'im Oğol

Sis Dağının Başları (Da) 
Kesme Kesme Daşları
Adamı Öldürüyü
Nazlı Yarin Gaşları 
Oğol Nazim'im Oğol

 Oy Asiye Asiye
 Tütün Goydum Kesiye
 Anan Seni Verecek De
 Bir Bağ Pirasiya
 (Bir Evlek Pirasiya)
 Oğol Nazim'im Oğol

Sis Dağının Başları (Da) 
Küfür Küfür Esiyu
Baban Bu Yıl Gurbanı (Da) 
Çifter Çifter Kesiyu
Oğol Nazim'im Oğol

 Oy Asiye Asiye
 Tütün Goydum Kesiye
 Anan Seni Verecek De
 Bir Bağ Pirasiya
 (Bir Evlek Pirasiya)
 Oğol Nazim'im Oğol 

Acem Kızı

Çırpınıp Da Şan Ovaya Çıkınca
Eğlen Şan Ovada Gal Acem Gızı.
Uğrun Uğrun Gaş Altından Bakınca
Can Telef Ediyor Gül Acem Gızı.

Seni Seven Oğlan Neylesin Malı,
Yumdukça Gözünden Döker Mercanı.
Burun Fındık Ağzı Gahve Fincanı,
Şeker Mi, Şerbet Mi Bal Acem Gızı.

6 Haziran 2014 Cuma

Dadaloğlu

Ay dost canım hey
Kalkıtı göç eyledi yavşar elleri hey
Ağar ağar giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eder ırağı
Nice dağdan aşan yollar
Yollar bizimdir yollar bizimdir yollar bizimdir

Ay dost canım hey
Belimizde kılıcımız kirmani hey
Taşı deler mızrağım cemrani
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın gardaş dağları bizimdir dağları bizimdir
Dağları bizimdir

Ay dost canım hey
Dadaloğlum bir gün kavga kurulur öter
Tüfek öter davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar sağlar bizimdir sağlar bizimdir

Ay dost canım hey

Yine Bir Gülnihal

Yine bir gülnihal
Aldı bu gönlümü
Sim ten gonca fem
Bibedel ol güzel

Ateşin ruhleri
Yaktı bu gönlümü
Pür eda pür cefa
Pek küçük pek güzel

Görmedim kimsede
Böyle bir dilruba
Böyle kaş böyle göz
Böyle el böyle yüz

Aşıkın bağrını
Üzmeye göz süzer
El aman pek yaman
Her zaman ol güzel

5 Haziran 2014 Perşembe

Kahve Yemen'den Gelir

Kahve Yemen'den gelir
Bülbül çemenden gelir
Ak topuk beyaz gerdan
Her gün seyrandan gelir

Ağam yar paşam yar
El duymadan çabuk gel
Şıngır gıngır şıngırdatma zilleri
Adam adam oynatır dilleri

Kahve yemensiz olmaz
Bülbül çemensiz olmaz
Ak topuk beyaz gerdan
Her gün seyransız olmaz

Ağam yar paşam yar
El duymadan çabuk gel
Şıngır gıngır şıngırdatma zilleri
Adam adam oynatır dilleri

Vardım Eşiğine Yüzümü Sürdüm

Vardım eşiğine yüzümü sürdüm
Etrafını bütün dikenler aldı
A dileyli leyli leyli a leyli yahu
Yüksek mihrabında yazılar gördüm
Kim bilir ne mutlu zamandan kalmış
A dileyli leyli leyli a leyli yahu

Türklüğün en parlak bir zamanında
Abu hayat vardı şadravanında
A dileyli leyli leyli a leyli yahu
Şimdi heyyam olan Öz Turan'ından
Virane gubbeyi gölgeler aldı
A dileyli leyli leyli a leyli yahu

4 Haziran 2014 Çarşamba

Cemile'nin Gezdiği Dağlar Meşeli

Cemile'nin gezdiği dağlar meşeli imanım,
Haydi üç gün oldu Cemile'm ben bu derde düşeli.

Haydide hopbak Cemile'm nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikahımızı gıysın
Ünnen gelin hoca Memiş'e

Cemile gız ne gezersin hayatta,
Basma fistan, parlak da pabuç ayakda

Haydide hobpak Cemile'm
nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikahımızı gıysın
Ünnen gelin hoca Memiş'e

Cemile'nin fistanı saman sarısı imanım,
Haydi gören sancek Cemile'm gız muhtar garısı

Haydi hopbak Cemile'm
Nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikahımızı gıysın
Ünne gelin hoca Memiş'e.

Fatma'nın Çiçekleri Dallanır Açılmaz

Fatma'nın çiçekleri dallanır açılmaz
Teyzeleri övünür kızımız kaçmaz

Hasan Hoca'nın evinde yedi veren asması
Hasan Hoca yaptı ya sevda muskası

Fatma'nın çiçeklerine merdiven ermez
Fatmayı annesi Hasan'a vermez

Fatma'nın elinde bir kırık testi
Hasan'ın fesini Ali'ler kesti